Adem ve Havva, verimli karakterler
Sizin ve sevdiğiniz kişinin dünyada yalnız olduğunuzu hayal edin. Ve size yaşamak için harika bir yer veriliyor: Cennete adını vermekten çekinmeyeceğiniz kadar güzel bir bahçe. Ayrıca size bu güzel yerin üzerinde yetki ve bazı gerekli görevler de veriliyor: bitki örtüsüne ve hayvanlara isim vermekten, bakımlarına kadar. Bu arada, bu yerin Yaratıcısı da size eşlik ediyor: Tanrı.
İki ağaç
Şimdiye kadar her şey iyi ve güzel. Birbirinizin ve cennetin tadını çıkarıyorsunuz. Tamamen özgürsünüz. Tanrı'nın size verdiği her şeyin tadını çıkarabilirsiniz. Sadece bir şey var. Cennetteki güzelliğin, engin zarafetinin bolluğunda fark etmeyeceğiniz bir şey. Yiyebileceğiniz veya tutabileceğiniz tüm çalılar, bitkiler ve ağaçlar arasında iki yasak ağaç: iyiyle kötüyü bilme ağacı ve hayat ağacı.
Kötü adam
Bununla nasıl başa çıkardınız? Büyük ihtimalle hiç umursamazdınız. Tadını çıkarabileceğiniz çok fazla meyve ve sebze varken, bu iki farklı ağaç kimin umrunda olur ki? Kötü adamın olur. O, hikayeye bir yılan şeklinde sürünerek gelir. Bu hikaye, tabii ki Adem ve Havva'nın hikayesidir. Bu cennet gibi olan yere yerleştirilen ve yılan Havva'yla konuşmaya başladığında, tarihin ilk itaate meydan okumasıyla karşı karşıya kalanlar onlardır.
Yalanların mantığı
Tanrı'nın düşmanı olarak tanıdığımız yılan, Havva'nın kulağına etkileyici yalanlar söylemeye başlar. Ve işte o zaman her şey ters gider. 'Yılanın söylediği şeyler çok mantıklı görünüyor! Neden bu ağaçlardan da yemeyelim? Diğer tüm ağaçlar bizim için burada, neden bunlar da bizim olmasın? Ayrıca, meyveler çok güzel ve yemyeşil görünüyor!'
Yılanın ısırması
Çoğumuz daha sonra ne olacağını biliyoruz. Yılan Havva'yı itaatsizliğe sürükler, Havva iyiyle kötüyü bilme ağacından bir parça meyve (elma değil!) koparır ve Havva da karşılığında Adem'i bir ısırık almaya ikna eder. Dişlerini kullanmadan, sadece hain dilini kullanarak, yılan yıkıcı bir ısırık alır... Yenmemesi gereken meyvedeki ısırık, yaratılışı acıya sürükleyen ısırık.
Bilgi
Hemen anlarlar.
Hemen iyiyi...
...ve kötüyü anlarlar.
Ve artık hiçbir şey aynı olmaz.
Güzellik ve mutluluk, ihanet ve sürgüne karşı
Adem ve Havva'nın hikayesi birçok yönden üzücü bir hikayedir. Sefaletle sonuçlanan umut verici başlangıçların hikayesidir. Güzellik ve mutluluk hikayesidir, ama aynı zamanda ihanet ve sürgün hikayesidir. Ve yine de bu hikaye gözyaşlarıyla son bulmaz. Adem ve Havva cennetten kovulur ve onları umursamayan bir dünyada kendi başlarına bırakılırlar. Ama Tanrı onları hala umursar. Onları terk etmemiştir. Sadece onlar için farklı bir yol seçmiştir. Zorluklarla ve sıkıntılarla dolu, ama aynı hedefe sahip daha uzun bir yol: insanlığı nihayetinde ilahi berekete geri döndürecek ve kurtaracak bir yol.
Sizi Adem ve Havva'nın hikayesini deneyimlemeye davet ediyoruz. Hepimizin bir parçası olduğu bu hikaye, zamanın başlangıcından; sonundan değil, yeni bir başlangıca kadar gider. Bir şekilde İsa Mesih'in hikayesine işaret eden, yıkımın ötesinde bir yenilenme hikayesi.
The Covenant - şimdi yayında
Bu sahne, LUMO Gospel filmlerinin yaratıcılarının çektiği Eski Ahit filmi olan, The Covenant'tan diziden alınmıştır. Ezra'nın gözünden anlatılan film, Adem, Havva, Nuh, İbrahim, İshak, Yakup, Yusuf, Musa ve daha fazlasının hikayelerini canlandırıyor ve kelimesi kelimesine anlatımla Kutsal Yazılara sadık kalıyor. Hikayenin tamamını görmek ister misiniz? The Covenant'ı şimdi izleyin ve Tanrı'nın vaatlerinin gücünü deneyimleyin.
* Dürüst olmak gerekirse, Havva'nın elma yiyip yemediğini bilmiyoruz. Kutsal Kitap veya tarihi kayıtlar, geçmişteki sanatçıların yorumları dışında bu bölümle ilgili herhangi bir ayrıntı sunmuyor. Bildiğimiz kadarıyla, tarihte insanlığa bilgi sağlayan tek elma, Newton'un kafasına düşen elmadır. Ve bu hikaye bile inceleme altında. Ve sonra belki de belirli bir bilgisayar markası var...
